sayfa içeriği
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri hukuku ile ilgili konularda bilgi sunumu
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri Hukuku ile ilgili hususlarda bilgi sunumu
BÖLÜMLER
HABER BAŞLIKLARI

ÇATAK - TÜRKİYE DAVASI

ALINTI: http://www.kararara.com/aihm/turkce/aihm10771.htm

AİHM
ÇATAK - TÜRKİYE DAVASI

İlgili Kavramlar

ADİL YARGILANMA HAKKI

İçtihat Metni

ÇATAK - TÜRKİYE DAVASI

2.DAİRE

(Başvuru no: 26718/05)

KARAR

STRAZBURG

KARAR TARİHİ:6 Ekim 2009

İşbu karar AİHS'nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli düzeltmelere tabi olabilir.

USUL

Davanın nedeni, T.C. vatandaşı Uğur Çatak'ın (başvuran) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne, 13 Temmuz 2005 tarihinde, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme'nin ("AİHS") 34. maddesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine yaptığı 26718/05 sayılı başvurudur.

Başvuran, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ("AİHM") önünde, İzmir Barosu avukatlarından Ç. Bingölbalı tarafından temsil edilmektedir.

OLAYLAR

I.DAVANIN KOŞULLARI

1985 doğumlu olan ve İzmir'de ikamet eden başvuran askeri okul öğrencisiydi. Başvuran ile babası, okula kayıt yaptırırken başvuranın okuldan uzaklaştırılması veya bir başka nedenle ayrılması halinde, başvuranın eğitim masraflarını geri ödeyeceklerine dair borç senedi imzalamışlardır.

7 Haziran 2004'te, Milli Savunma Bakanlığı tarafından başvuran ile ailesi aleyhinde yürütülen gizli güvenlik soruşturması sonucunda başvuranın okulla ilişiği kesilmiştir. Başvurana okuldan uzaklaştırılmasının gerekçeleri bildirilmemiştir.

Başvuran, 23 Temmuz 2004'te, uzaklaştırma kararının iptali için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvurmuştur.

Milli Savunma Bakanlığı 23 Ağustos 2004'te Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne sunduğu belgelerde başvuranın ilgili kanunlara uygun olarak okuldan uzaklaştırıldığını iddia etmiştir. Milli Savunma Bakanlığı, ayrıca, iddialarını desteklemek üzere başvuranın okuldan uzaklaştırılmasına neden olan güvenlik soruşturmasının sonuçlarını mahkemeye bildirmiştir. 1602 No'lu Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun 52(4) maddesi uyarınca gizli ibareli olduğu gerekçesiyle sözkonusu bilgiye başvuranın erişimine imkan verilmemiştir.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Milli Savunma Bakanlığı'nın sunduğu gizli ibareli belgeleri inceledikten sonra, 15 Aralık 2004 tarihinde, uzaklaştırma kararının iptali istemini reddetmiştir. Mahkeme, başvuran ile ailesi hakkında yürütülen güvenlik soruşturmasının, başvuranın babasının daha önce sahtecilikten mahkum edildiğini ortaya çıkardığını kabul etmiştir. Mahkeme, ayrıca, bu bilginin, başvuranın ilgili kanun ve yönetmelikler uyarınca okuldan uzaklaştırılmasını haklı çıkardığına karar vermiştir.

Başvuranın, 18 Ocak 2005'te, sözkonusu karara ilişkin olarak sunduğu karar düzeltme talebi, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından 16 Şubat 2005 tarihinde reddedilmiştir.

Milli Savunma Bakanlığı, daha sonra başvuranın eğitim masraflarını geri ödemesi istemiyle İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açmıştır. İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi, 14 Nisan 2008'de, başvuran tarafından Milli Savunma Bakanlığı'na, 7 Haziran 2004 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte 12,355.61 Türk Lirası (yaklaşık 6,000 Euro) ödenmesine karar vermiştir.

HUKUK

I. AİHS'NİN 6/1 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI

Başvuran, Milli Savunma Bakanlığı'nın okuldan uzaklaştırma kararını desteklemek üzere Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne sunmuş olduğu gizli ibareli bilgi ve belgelere erişimine izin verilmediği ve dolayısıyla AİHS'nin 6/1 maddesi tarafından güvence altına alınan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği konusunda şikayetçi olmuştur.

Hükümet, esas olarak Pellegrin / Fransa kararındaki içtihada dayanarak, başvuran ile Devlet arasındaki özel durum nedeniyle AİHS'nin 6/1 maddesinin sözkonusu davaya uygulanamayacağını iddia etmiştir. Başvuran, bu iddiaya itiraz etmiştir.

AİHM, Vilho Eskelinen ve Diğerleri / Finlandiya (no. 63235/00) kararında, AİHS'nin 6/1 maddesinin Devlet ile kamu görevlilerinin taraf olduğu davalara uygulanabilirliğine ilişkin içtihadını gözden geçirdiğini kaydeder. Yukarıda bahsedilen kararda benimsenen yeni ölçütleri gözönünde bulunduran AİHM, Hükümet'in, ilk olarak, başvuranın ulusal mevzuat uyarınca mahkemeye erişim hakkının olmadığını, ikinci olarak da başvuranın 6. madde tarafından güvence altına alınan haklarından herhangi bir şekilde mahrum bırakılmasının ihtilafın konusu dolayısıyla hukuki dayanağı bulunduğunu kanıtlayamadığını kaydeder. Bu koşullar altında, AİHM, AİHS'nin 6/1 maddesinin sözkonusu davaya uygulanabilir olduğunu kaydederek Hükümet'in ön itirazını reddeder (Miran / Türkiye, no. 43980/04; Topal / Türkiye, no. 3055/04). AİHS'nin 35/3 maddesi uyarınca bu şikayetin açıkça dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AİHM, ayrıca başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle şikayet kabuledilebilir niteliktedir.

AİHM, şikayetin esasına ilişkin olarak, daha önce benzer şikayetleri incelediğini ve AİHS'nin 6/1 maddesinin ihlalini tespit ettiğini kaydeder (Güner Çorum / Türkiye, no. 59739/00; Aksoy (Eroğlu) / Türkiye, no. 59741/00; Miran, yukarıda kaydedilen; Topal, yukarıda kaydedilen). AİHM, sözkonusu davada içtihadından ayrılmasını gerektirecek herhangi bir özel koşul bulunmadığı kanaatindedir.

Buna göre, başvuranın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne sunulmuş olan gizli ibareli belgelere erişimine izin verilmemesi nedeniyle AİHS'nin 6/1 maddesi ihlal edilmiştir.

II.İHLAL EDİLDİĞİ İDDİA EDİLEN DİĞER AİHS MADDELERİ

Başvuran, AİHS'nin 6/1 maddesi uyarınca, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin oluşumu nedeniyle bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil bir şekilde yargılanmadığı konusunda şikayetçi olmuştur. Başvuran, Milli Savunma Bakanlığı'nın aleyhindeki suçlamaları kendisine tebliğ etmemesi nedeniyle AİHS'nin 5/2 maddesinin ihlal edildiğini ve askeri okuldan uzaklaştırılma koşullarının AİHS'nin 6/2 maddesi tarafından güvence altına alınan haklarını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Başvuran, son olarak, AİHS'nin 13. maddesi uyarınca, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara karşı ne gibi telafi yolları bulunduğunu açıkça belirtmediği hususunda şikayetçi olmuştur.

AİHM, elindeki bütün belgeler ışığında, yetki alanına girdiği ölçüde sözkonusu şikayetlerden hiçbirinin AİHS veya Protokollerinin ihlalini oluşturmadığı sonucuna varır (Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin şikayetle ilgili olarak, bkz. Yavuz ve Diğerleri / Türkiye, no. 29870/96; AİHS'nin 5/2 ve 6/2 maddeleri uyarınca yapılan şikayetlerle ilgili olarak, bkz. mutatis mutandis, Tamay ve Diğerleri / Türkiye, no. 38287/04 ).

AİHM, AİHS'nin 35. maddesinin 3. ve 4. paragrafları uyarınca, başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle reddedilmesi gerektiğine karar verir.

III. AİHS'NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI

AİHS'nin 41. maddesine göre:

"Mahkeme işbu Sözleşme ve protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafın tatminine hükmeder."

1.Tazminat

Başvuran, askeri okulla ilişiğinin kesilmesinin ardından, babasından geri ödenmesi istenen eğitim masraflarına karşılık maddi tazminat olarak 10,000 YTL (yaklaşık 5,700 Euro) talep etmiştir. Başvuran, ayrıca, İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14 Nisan 2008 tarihli kararındaki ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Başvuran, ayrıca, manevi tazminat olarak 10,000 Euro talep etmiştir. Hükümet, bu taleplere itiraz etmiştir.

AİHM, ilk olarak, AİHS'nin 41. maddesi uyarınca ödeme emrinin iptaline karar veremeyeceğini, ancak başvuranın böylesi bir emir nedeniyle dikkate değer biçimde maddi zarar görüp görmediğini inceleyebileceğini kaydeder.

AİHM, sözkonusu davada, adil tatmin kararının, yalnızca başvuranın AİHS'nin 6. maddesinin sağladığı güvencelerden yararlanmadığı gerçeğine dayandırılabileceği kanaatindedir. AİHM, durumun diğer türlü olması halinde yargılamanın sonucunun ne olacağına dair tahminde bulunamayacağı gerekçesiyle başvuranın maddi tazminat talebini reddeder. Ancak, AİHM, başvuranın yalnızca sözkonusu davada tespit edilen AİHS ihlali ile telafi edilemeyecek düzeyde manevi zarar görmüş olabileceği kanaatindedir. AİHM, 41. madde uyarınca, hakkaniyete uygun olarak başvurana 6,500 Euro ödenmesine karar verir (Güner Çorum, yukarıda kaydedilen; Aksoy (Eroğlu), yukarıda kaydedilen; Miran, yukarıda kaydedilen ve Topal, yukarıda kaydedilen).

2.Yargılama masraf ve giderleri

Başvuran, ayrıca, avukatlık ücreti için 3,000 YTL (yaklaşık 1,700 Euro), çeviri masrafları için 514.18 Euro talep etmiştir. Başvuran, taleplerini desteklemek üzere, avukatıyla imzaladığı ücret sözleşmesi ile çeviri bürosundan alınan bir makbuzu AİHM'ye sunmuştur.

Hükümet, bu taleplere itiraz etmiştir.

AİHM'nin içtihadına göre, bir başvuran gerçekliğini ve gerekliğini kanıtladığı makul miktarlardaki yargı giderlerini elde edebilir. AİHM, sözkonusu davada, elindeki belgelere ve yukarıdaki ölçütlere dayanarak, yargılama masraf ve giderleri için başvurana 2,000 Euro ödenmesine karar verir.

3.Gecikme Faizi

AİHM, gecikme faizinin, Avrupa Merkez Bankası'nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artış eklenerek belirlenmesini uygun görmektedir.

BU GEREKÇELERE DAYANARAK AİHM, OYBİRLİĞİ İLE

1.AİHS'nin 6/1 maddesi uyarınca, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne sunulan gizli ibareli belgelere başvuranın erişimine izin verilmediğine ilişkin şikayetin kabuledilebilir olduğuna;

2.Başvurunun geri kalan kısmının kabuledilemez olduğuna;

3.AİHS'nin 6/1 maddesinin ihlal edildiğine;

4.(a) AİHS'nin 44. maddesinin 2. paragrafı gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Yeni Türk Lirası'na çevrilmek üzere ve her türlü vergi ve kesintiden muaf tutularak, Savunmacı Hükümet tarafından başvurana manevi tazminat olarak 6,500 Euro (altı bin beş yüz Euro), yargılama masraf ve giderleri için 2,000 Euro (iki bin Euro) ödenmesine;

(b) Yukarıda belirtilen üç aylık sürenin sona erdiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar, Avrupa Merkez Bankası'nın o dönem için geçerli olan marjinal kredi kolaylığı oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına;

5.Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddedilmesine karar vermiştir.

İşbu karar İngilizce olarak hazırlanmış ve AİHM İçtüzüğü'nün 77. maddesinin 2. ve 3. paragrafları gereğince 6 Ekim 2009 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir.

 

Site Haritası
Site Yöneticisi


Avukat Orhan ÇELEN


Korkut Reis Mah. İlkiz Sok.
Fatih Apt. No: 20/14

06430 Sıhhıye-ANKARA
TÜRKİYE           
TEL: 0 542 427 44 72
         0 312 229 97 57

Jandarma subayı iken ANKARA Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi ve 1983 yılında sınıf değiştirerek askeri hakimliğe geçti. Askeri savcı, askeri hakim, adli müşavir yrd., disiplin sb.lığı, şb. md.lüğü gibi çeşitli görevlerde bulundu. (E.) Hakim Alb. Orhan ÇELEN; Şubat 1999’da kendi isteğiyle KKK.lığından emekliye ayrıldı. Halen ANKARA Barona kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam631
Toplam Ziyaret1385884
Saat
Hava Durumu
Sitemize destek verin
Resimli özlü sözler

Üyelik Girişi