sayfa içeriği
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri hukuku ile ilgili konularda bilgi sunumu
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri Hukuku ile ilgili hususlarda bilgi sunumu
BÖLÜMLER
HABER BAŞLIKLARI

Epikuros (Epikür)

Epikuros (ya da Epikür)

ALINTI: http://tr.wikipedia.org/wiki/Epik%C3%BCr

(MÖ 341-270), Helenistik felsefe nin en önemli düşünürlerinden birisidir. Sisam adası olarak bilinen Samos'da doğdu.

 Yaşamı ve düşüncelerinin gelişimi

Epikuros, Septisizm de ve Stoacılıkta olduğu gibi, pratik felsefeye yani ahlak felsefesine yönelmiş ve bu alanda etkinlik göstermiştir. Aristoteles'in ölümünden sonra gelişen iki ana okuldan birisini kurmuştur. Bu okullar Stoacılık ve Epikürcülük olarak adlandırılabilir. Hem ahlak felsefesinde hem de bilgiye yaklaşımında kuşkuculuğun izleri/etkileri belirgin olarak görülür. Epikuros çok uzun zaman etkili olmuş bir filozoftur, neredeyse ondan sonra 4. yüzyıla kadar etkili olmuş bir filozof ortaya çıkmamıştır. Epikuros, Demokritosçu filozoflardan dersler almış ve özellikle onların atomcu teorilerinden etkilenmiştir. Öte yandan Septiklerden şüpheciliği öğrenmiş, özellikle Pyrrhon'un şüpheciliğinden etkilenmiştir. Daha sonra Atina'da bir bahçe satın alan Epikuros, burada okulunu kurmuştur. Epikuros'un pek çok şey yazdığı söylenmektedir, ancak bunlardan fazla bir şey kalmamıştır geriye. Bilinen birkaç mektubudur yalnızca, ancak bu mektuplar felsefesinin anlaşılmasında önem taşımaktadır.

Felsefesi

Epikuros bir ahlak felsefesi geliştirmiştir ve felsefenin ana düşüncesi mutluluktur (eudaimonia). Temel amacın mutluluğa ulaşmak olduğunu belirtir. Felsefenin görevi de buna göre belirlenmiştir, insanın mutluluğa giden yolunu araştırmak. Klasik felsefenin soyut tartışmalarıyla Epikuros bu hedefin dışında ilgilenmemiştir. Mantık da, doğru yaşama ulaşmak için gerekli olan bilginin üretilmesini sağlayan bir araçtır. Doğru bilgi olmadan doğru eylemlilik olmayacaktır; doğru bilginin ölçütü ise ikili bir temele sahiptir, ilki duyu verileri ikincisi ise haz ve acı duyumlarıdır.

Epikuros'a göre; insan, tanrı ve ölüm korkusundan kurtulmalıdır . Kuruntulardan ve önyargılardan arınarak buna ulaşılabilir. Bu noktada Epikuros'un felsefesine Demokritos'un atomcu teorisinin etkileri karışır. Doğadaki her şey atomların mekân içindeki hareketlerinden meydana gelmektedir. Yalnızca bu hareket mekanik bir zorunlulukla meydana gelmez. Bu doğa düşüncesiyle Epikuros Tanrı kavramını dışta bırakmaya çalışır. Tanrının varlığı yokluğunu değil dünyaya karşı ilgisizliğini belirtir.

Ayrıca ruh konusunda da maddi bir açıklama öne sürer, ona göre insan ruhu maddi bir niteliğe sahiptir, başka türlü var olabilmesi söz konusu olamaz. Ruhun maddi varlığını açıklamak üzere Epikuros onun dört ögeden meydana geldiğini belirtir. Ateş, soluk, hava ve adlandırılamayan dördüncü bir öge. İlk üçü bedensel kısmı meydana getirir, dördüncü öge ise ruhsal kısmı oluşturur.İnsan ölünce bu ögeler dağılır, yani birliklerini kaybederler. Dolayısıyla ölümsüzlük ya da ruh-göçü diye bir şey olamaz.

Ölüm konusunda bir anlamda Epikurosculuğun ünlenmesinde etki etmiş olan yaklaşım, Epikür'ün bir sözüne dayanır:

Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz.

 

Etik

Bu yönde bir ahlak felsefesi geliştirmiş olan Epikuros, tek amaç olarak mutluluğa ulaşmayı hedeflemesine bağlı olarak, istenç özgürlüğü fikrinin de savunucusu olmuştur. İnsan mutlak ve kaçınılmaz bir zorunluluğun kölesi olamaz, o kendi kaderini belirleyebilir ve felsefenin görevi, insana bunun kanıtlanmasıdır. Elbette insan iradesi bir çok içsel ve dışsal koşul tarafından belirlenmektedir; ancak insan bunlara rağmen kendi kararını verebilmekte, hatta içinde bulunduğu koşullar hakkında da kararlar alabilmektedir ve bu anlamda koşullarına mutlak anlamda bağlı değildir. Ayrıca Epikuros yasaların bu kararları etkilemesine izin vermememiz gerektiğinide anlatır. Bunu şu sözleriyle açıkça belirtmiştir; "Kural insan için bir hapishanedir.Çünkü insanı hapseder ve onun özgürlüğünü elinden alır." der. Bütün bunlar Epikuros'un ana yönelimi olan ahlak felsefesinin genel yapısını gösterir. Etik temeldir Epikuros'ta, çünkü insana neyin doğru neyin yanlış, yani mutlululağa ulaşmak için neyin yapılması neyin yapılmaması gerektiğini gösteren, etiktir. Burada bir tür hazcı düşüncenin, özellikle Kirene Okulu'nun doğrultusunda bir tür hedonizmin geliştirilmesi sözkonusudur. Haz, bu bağlamda, canlı bir varlığın her tür gayret ve isteminin doğal bir sonucudur. Ancak temel bir farklılık vardır Epikuros'un hazcılığında. Haz Epikuros'ta, acıdan kaçınma eğilimi olarak negatif bir anlam boyutuna sahipttir. Onun erdem teorisi de bu yaklaşımlara bağlı olarak ortaya çıkar. Erdem, doğru yaşamak düşüncesiyle bağlantılıdır; doğru yaşamaksa mutluluğu aramak ve ona ulaşmakla bağlantılıdır. Bilgelik erdemdir sözü Epikuros'ta bu bağlamda şekillenir. Onun toplum ve devlet üzerine düşünceleri, ahlak felsefesinden ayrılamaz; Epikuros bunları, bireyin korunması ve mutluluğa ulaşması bakımından önemser. Epikurosçu felsefede asıl önemli olan kavram dostluk kavramıdır. Ona göre bilgeliğe yaraşan insani ilişki biçimi dostluktur.

Etkileri

Epikuros, katı bir felsefe sistemi geliştirmiştir. Önermelerini bir takım dogmalara dönüştürmesi ve sonradan bu dogmaların ezberlenmesini salık vermesi sözkonusudur. Bilgeliğin bunların bilinmesiyle eş anlamlı değerlendirildiği dönemler olmuş ve bu çizgiye birebir uymayan düşünürlerin dışlanmaları ortaya çıkmıştır. Epikurosçuluğun daha sonraki dönemler çok etkili olmamasının başlıca nedenlerinden birinin bu olduğu ileri sürülmektedir.

Öte yandan ampirist ve materyalist düşünce geleneği, Epikuros'u öncüleri arasında değerlendirir ve onda pek çok önemli kavram bulur.Özellikle sonradan geliştirilecek ve sistemleştirilecek olan materyalist felsefe Epikuros'ta öncü ilkeleri bakımında çok şey bulacaktır.

********************************************************

Site Haritası
Site Yöneticisi


Avukat Orhan ÇELEN


Korkut Reis Mah. İlkiz Sok.
Fatih Apt. No: 20/14

06430 Sıhhıye-ANKARA
TÜRKİYE           
TEL: 0 542 427 44 72
         0 312 229 97 57

Jandarma subayı iken ANKARA Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi ve 1983 yılında sınıf değiştirerek askeri hakimliğe geçti. Askeri savcı, askeri hakim, adli müşavir yrd., disiplin sb.lığı, şb. md.lüğü gibi çeşitli görevlerde bulundu. (E.) Hakim Alb. Orhan ÇELEN; Şubat 1999’da kendi isteğiyle KKK.lığından emekliye ayrıldı. Halen ANKARA Barona kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam83
Toplam Ziyaret1376195
Saat
Hava Durumu
Sitemize destek verin
Resimli özlü sözler

Üyelik Girişi