sayfa içeriği
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri hukuku ile ilgili konularda bilgi sunumu
    • www.askerihukuk.net
    • Türk Askeri Hukuku ile ilgili hususlarda bilgi sunumu
BÖLÜMLER
HABER BAŞLIKLARI
DANIŞTAY İD.DV.D.KRL. 22.10.2009 TARİHLİ BİR KARARINDA; 2330 SAYILI YASAYA GÖRE MAAŞ BAĞLANMASI TALEBİNİN REDDİ İŞLEMİNE DAİR İPTAL DAVASININ, İDARE MAHKEMESİNDE GÖRÜLECEĞİNİ KARARA BAĞLAMIŞTIR.

Değerli Ziyaretçiler, Danıştay İDari Dava Daireleri Kurulu 22.10.2009 tarihli bir kararında; 2330 sayılı Yasanın amacı doğrultusunda maaş bağlanması istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemin "askeri hizmete ilişkin" olduğundan söz edilemeyeceği gibi, aynı davacılar tarafından vefat eden oğullarından dolayı, İçişleri Bakanlığı aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açıldığı ve "askeri hizmete ilişkin" olmanın söz konusu davada irdeleneceği hususu dikkate alındığında, askeri hizmete ilişkin bulunmayan dava konusu idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın görev yönünden reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesinin ısrar kararında hukuka uyarlık görülmediğine hükmetmiştir.

ALINTI: ANILAN KARAR DANIŞTAY BAŞKANLIĞI RESMİ İNTERNET SİTESİ, 123 NOLU DANIŞTAY DERGİSİNDEN ALINMIŞTIR.

KARAR METNİ AŞAĞIDADIR:

T.C.

D A N I Ş T A Y

İdari Dava Daireleri Kurulu

Esas No:2006/4025

Karar No:2009/1811

Özeti : Davacıların askerlik hizmetini yapmakta iken vefat eden oğullarından dolayı 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca maaş bağlanması istemiyle yaptıkları başvurunun reddine yönelik işlemin "askeri hizmete ilişkin" olduğundan söz edilemeyeceği; aynı davacılar tarafından vefat eden oğullarından dolayı, İçişleri Bakanlığı aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açtıkları ve "askeri hizmete ilişkin" olmanın sözkonusu davada irdeleneceği hususu da dikkate alındığında, dava konusu idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar) : 1-

2-

Vekilleri :

Karşı Taraf (Davalı) : T.C.Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

(Devredilen Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü)

İstemin Özeti : Ankara 2. İdare Mahkemesinin 23.3.2006 günlü, E:2005/1886, K:2006/660 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması davacılar tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Şehnaz Gençay Karabulut'un Düşüncesi : Davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu görüşüyle temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Onbirinci Daire kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Mehmet Ali Samur'un Düşüncesi : Jandarma Genel Komutanlığı emrinde er olarak görev yapmakta iken vefat eden davacıların oğullarından dolayı aylık bağlanması istemiyle yaptıkları başvurunun reddine ilişkin işleme karşı açılan davayı görev yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararını bozan Danıştay Onbirinci Daire kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 20.maddesinde "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti Adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen görevleri yapar" denilmektedir.

Bu hükme göre, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin bir davaya bakabilmesi için, dava konusu idari işlemin, asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

Olayda, davacıların asker olan oğullarından dolayı aylık bağlanması için yaptıkları başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan işbu davada, yukarıda belirtilen şartların birlikte gerçekleşmemiş olması nedeniyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi değil, genel idari yargı yeri olarak İdare Mahkemesi görevli bulunmaktadır.

Belirtilen nedenlerden dolayı, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının Danıştay Onbirinci Daire Kararı doğrultusunda bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava, davacıların askerlik hizmetini yapmakta iken vefat eden oğullarından dolayı 2330 sayılı Kanun uyarınca maaş bağlanmasına ilişkin başvurularının reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenmeyen aylık, ikramiye ve diğer tüm yasal haklarının olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

Ankara 2. İdare Mahkemesinin 22.1.2004 günlü, E:2004/38, K:2004/73 sayılı kararıyla; askerlik görevini yürüttüğü sırada el bombasının patlaması sonucu meydana gelen ölüm olayının askeri görevden doğup, doğmadığına ilişkin uyuşmazlığın, askeri gerekler, askeri bilgi, usul ve yöntemler göz önüne alınarak çözümlenmesi gerektiği, dolayısıyla askeri hizmete ilişkin davanın görüm ve çözümünün 1602 sayılı Yasa'nın 20. maddesi uyarınca Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevinde bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Anılan karar temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onbirinci Dairesinin 9.5.2005 günlü, E:2004/1433, K:2005/2376 sayılı kararıyla; Anayasanın 157. maddesinde; Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğunun belirtildiği, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 20. maddesinde de aynı kurala yer verildiği, dolayısıyla, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin, asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, dosyanın incelenmesinden; askerlik görevini yürüttüğü sırada 5.10.2002 tarihinde meydana gelen olayda, arkadaşlarıyla şakalaşırken üzerindeki el bombasının bilinmeyen nedenle patlaması sonucu oğulları vefat eden davacıların, oğullarının
görev gereği verilmiş olan el bombasının patlaması sonucunda, yani görevinin neden ve etkisi ile vefat etmesinden dolayı 2330 sayılı Yasa uyarınca maaş bağlanması yolundaki başvurularının reddi üzerine dava açtıklarının anlaşıldığı, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde; Kanunun amacının, barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesi olduğunun, 4. maddesinin (c) bendinde ise; ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malullüğü aylığının, dul ve yetimlerine intikal ettirileceğinin kurala bağlandığı, olayda; davacıların oğlunun asker kişi olduğu, ancak, görev gereği verilmiş olan el bombasının patlaması sonucunda vefat etmesi nedeniyle, askerlik görevini yaparken ölen oğullarından dolayı davacıların 2330 sayılı Yasanın amacı doğrultusunda maaş bağlanması yolundaki isteklerinin reddine yönelik işlemin askeri hizmete ilişkin olduğundan söz edilemeyeceği, belirtilen durum karşısında, olayda Anayasanın 157. ve 1602 sayılı Yasanın 20. maddelerinde öngörülen, idari işlemin asker kişiyi ilgilendirmesi ve askeri hizmete ilişkin bulunması koşulları birlikte gerçekleşmediğinden, davanın görüm ve çözümü genel idari yargı yerinin görevine girdiğinden idare mahkemesince davanın görev yönünden reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak, davanın görev yönünden reddi yolundaki kararında ısrar etmiştir.

Davacılar, Ankara 2. İdare Mahkemesinin 23.3.2006 günlü, E:2005/1886, K:2006/660 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.

Temyiz istemine konu dosyanın incelenmesinden, Şırnak Beytüşşebap 5. Jandarma Komando Tabur Komutanlığı emrinde er olarak görev yapmakta iken el bombasının patlaması sonucu vefat eden oğullarından dolayı davacıların 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinden yararlanmak amacıyla maaş bağlanması istemlerinin reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden, "askeri hizmete ilişkin" olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Yargı kararlarında, eğer idari işlem askeri gerçeklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri hizmete ilişkin olduğu kabul edilmektedir. Diğer bir ifadeyle, askeri hizmete ilişkin idari işlemler; idarenin bir asker kişinin askerlik yeterlik ve yeteneklerinin, tutum ve davranışlarının, askeri geçmişinin, asker kişi olmaktan kaynaklanan hak ve ödevlerinin, askerlik hizmetinin amacı, askeri görev yerlerinin özellikleri, askeri kural ve gerekler göz önünde tutularak değerlendirilmesi sonucunda tesis edilen işlemlerdir.

Danıştay Onbirinci Dairesinin kararında da değinildiği üzere, 2330 sayılı Yasanın amacı doğrultusunda maaş bağlanması istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemin yukarıda yapılan tanımlama karşısında "askeri hizmete ilişkin" olduğundan söz edilemeyeceği gibi, aynı davacılar tarafından vefat eden oğullarından dolayı, İçişleri Bakanlığı aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açıldığı ve "askeri hizmete ilişkin" olmanın söz konusu davada irdeleneceği hususu dikkate alındığında, askeri hizmete ilişkin bulunmayan dava konusu idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın görev yönünden reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesinin ısrar kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz istemlerinin kabulüne, Ankara 2. İdare Mahkemesinin 23.3.2006 günlü, E:2005/1886, K:2006/660 sayılı ısrar kararının Danıştay Onbirinci Dairesince verilen karar doğrultusunda bozulmasina, işin esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın anılan idare mahkemesine gönderilmesine, 22.10.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar Ankara 2. İdare Mahkemesinin 23.3.2006 günlü, E:2005/1886, K:2006/660 sayılı ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması oyuyla, karara karşıyız.

 

  
2942 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
Site Yöneticisi


Avukat Orhan ÇELEN


Korkut Reis Mah. İlkiz Sok.
Fatih Apt. No: 20/14

06430 Sıhhıye-ANKARA
TÜRKİYE           
TEL: 0 542 427 44 72
         0 312 229 97 57

Jandarma subayı iken ANKARA Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi ve 1983 yılında sınıf değiştirerek askeri hakimliğe geçti. Askeri savcı, askeri hakim, adli müşavir yrd., disiplin sb.lığı, şb. md.lüğü gibi çeşitli görevlerde bulundu. (E.) Hakim Alb. Orhan ÇELEN; Şubat 1999’da kendi isteğiyle KKK.lığından emekliye ayrıldı. Halen ANKARA Barona kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi117
Bugün Toplam406
Toplam Ziyaret1411646
Saat
Hava Durumu
Sitemize destek verin
Resimli özlü sözler

Üyelik Girişi